Soğuk bir ortamdaki çocuklarını kalın kıyafetler giyme konusunda ikna etmeye çalışmak, ebeveynler için oldukça zaman alıcı bir uğraş.
Berkeley’deki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarından bilim insanları atom numarası 120 olan elementin sentezlenmesine imkân verebilecek yeni yöntemi başarıyla test etti. 120. elementin sentezlenmesine yönelik deneysel çalışmaların ise 2025’te başlayabileceği ve ilk 120. element atomlarının elde edilmesinin 2-3 yıl sürebileceği öngörülüyor.
Bugüne kadar keşfedilmiş en yüksek atom numaralı element olan oganesson, 2002 yılında ilk defa sentezlenmiş ve 2015 yılının aralık ayında Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği (IUPAC) tarafından onaylanarak periyodik tabloya eklenmişti. 118. elementin keşfiyle periyodik tablonun yedinci periyodu tamamlanmış oldu. Bu tarihten beri ise yeni bir element keşfedilemedi.
Berkeley’deki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarından bilim insanları ise yakın zamanda atom numarası 120 olan elementin sentezlenmesine imkân verebilecek yeni yöntem ile ilgili önemli bir aşamayı başarıyla geçti. Araştırmacılar, aşırı ağır elementlerin sentezlenmesinde kullanılabileceğini düşündükleri yeni yöntem sayesinde atom numarası 116 olan livermoryum elementini sentezledi.
Yeni elementlerin sentezlenmesine yönelik çalışmalar, 1930’lu yıllarda başladı. Bu tarihten önce bilinen en ağır element, atom numarası 92 olan uranyumdu. 1934 yılında İtalyan Fizikçi Enrico Fermi, uranyum
gibi ağır elementleri nötronlarla bombardıman ederek atom numarası uranyumdan daha büyük elementler elde edebileceğini düşündü. 1939 yılında Berkeley Radyasyon Laboratuvarı araştırmacılarından Edwin Mcmillan, uranyum çekirdeklerini nötronlarla çarpıştırdığında, yarı ömrü 2,3 gün olan bir parçacığa dair bulgular elde etti. Kimyasal özellikleri, bilinen diğer elementlerden farklı olan bu parçacığın, atom numarası 93 olan yeni bir elemente ait olduğunu gösteren Edwin Mcmillan ve ABD’li Fiziksel Kimyacı Philip H. Abelson, daha sonra neptünyum olarak isimlendirilen elementin keşfine yönelik sonuçlarını 1940 yılında Physical Review dergisinde yayımladı.
Devamını okumak için TÜBİTAK Yayınlar web sitesini ziyaret ederek abone olabilirsiniz.